Şeker Patili Dostlarımız İçin Neden Tehlikelidir?

Şeker molekülü, ozmotik olarak aktiftir yani yüksek oranda şeker mideye geldiğinde bunu izotonik, dengeli hale getirmek için vücut rezervinden su, sindirim sistemine gönderilir.

Patili dostumuz yüksek miktarda şeker yediğinde, bunu sıvı birikimi izler. Bu miktar dostumuzun su içerek dengeleyeceği miktarın üstündeyse veya dostumuzda kusma görülüyorsa, başta sodyum olmak üzere, elektrolit dengesi bozulur.

Kısa dönemli bu rahatsızlığın yanında, alınan şeker çikolatanın içindeki şeker ise, çikolatadaki theobromin zehirlenmesinden de söz edilebilir. Özellikle “şeker hayvanlara zararlı, bitter az şekerli” diye bitter çikolata verildiğinde, şekerden ziyade theobromin akut bir zehirlenmeye yol açar. Theobromin diüretik, kardiyak stimulan, damar genişletici özelliktedir. Yani, aşırı idrar yapmaya, kusmaya, ishale, kalp çarpıntısına neden olur. Aşırı idrar yapma, kusma ve ishalle birleştiğinde dostumuzun hızla su kaybetmesine neden olur, sadece bu bile bir ölüm sebebidir.

Bunun dışında şeker ile diş çürüğü bağlantısı patili dostlarımızda da geçerlidir. Ağız içi florasında bulunan bakteriler şekeri fermente edip kullanırlar ve sonuçta asit ortaya çıkar. Bu asit, minedeki mineralleri veya dişi kaplayan diğer mineralleri eritirler. Asit ve kemik arasındaki ilişkiyi sirke dolu bir kaba diş veya eti sıyrılmış tavuk kemiği atarak görebilirsiniz. Kemik günden güne eriyecek, jel bir tabaka olarak kalacaktır. Daha güçlüsü için ise çaydanlıkta birikmiş kalsiyum minerali (yani kireç) ve porçöz tepkimesi örnektir. Aslında bu tüm karbonhidratlar için geçerlidir. Siz en iyisi karbonhidratlı birşey verdiğinizde köpeklerinizin dişlerini fırçalayın. Kedilerinizi demiyorum, zaten kedilerin karbonhidratla işi olmamalı. Kediler glikoz ihtiyaçlarını çoğunlukla proteini glikoza dönüştürme yoluyla (glikoneogenez) giderir.

Şeker hızlı bir şekilde kana karıştığından ve kan şekerini yükselttiğinden metabolizma bunu dengelemek için insüline başvurur. İnsülin sadece şekeri kandan yağ depolarına veya glikojen depolarına göndermekle kalmaz, aynı zamanda kas tonusuna, immun sisteme ve enerji seviyesine de etki eder. Bu da dostunuzun daha güçsüz, daha az hareketli ve hormonlara bağlı hastalıklara yatkın olmasına neden olur. İleri dönemde de aşırı insülin üretmek için fazla çalışan pankreas artık iş yapamaz hale gelir, diyabet başlar. Diyabet birçok soruna neden olur, ayrı bir yazı konusu ama merak edilen körlük ve şeker bağlantısında anahtar rolü oynar.

Şeker demişken kilo alımından da bahsetmeden olmaz. Şeker tek başına boş kalori olarak adlandırılır. Yani sadece kalori alırsınız, başka hiçbir besleyiciliği yoktur. Bu da kilo alımına, dolayısıyla eklem sağlığına olumsuz etkiye neden olur. Özellikle kaçla displazisine yatkın köpek ırklarında büyük problemdir.

Son olarak diyeceğim köpeğinizi, kedinizi, çocuğunuzu ve kendinizi rafine şekerden uzak tutun.

Yanlış bir uygulama yaptığınızı düşünüyorsanız bir veteriner hekime, daha iyisi dostunuzun düzenli gittiği veteriner hekime danışmanızı öneririm.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir